Erkenden check outumuzu yapip, Subway'de birseyler atistirdiktan sonra Kopenhag yolculuguna hazirdik artik.
Kopenhag bildiginiz uzere Danimarka'nin baskenti. Malmo-Kopenhag arasi Isvec ve Danimarka'nin en yaklastigi nokta birbirine, ama yine de arada azimsanmayacak kadar buyuk bir deniz var, bogaz denemeyecek kadar genis acikcasi. Ve iste buraya dunyanin en buyuk koprusunu yapmislar, yarisini Isvec yarisini Danimarka yapmis bildigim kadariyla, ve gercekten cok uzun ucu bucagi gorunmuyor, yarisina vardiginizda bile.
35 dakika gibi bir surede Malmo'den Kopenhag'a ulasiyorsunuz. Kopenhag, Isvec sehirlerinden
En garibimize giden nokta yollar oldu. Isvec'e geldigimizden bu yana duzenli yollara falan alistik ama Kopenhag son nokta oldu gercekten. En ortada, 2 gidis 2 gelis olmak uzere 4 serit otomobil yolu var. Ardindan bir basamak yukseliyor yol, ve bu otomobil yolunun 2 kenarinda, kaldirim gibi bisiklet yolu var. Ardindan, bir basamak daha yukseliyor yol, ve yayalar icin kaldirim oluyor. Yani 3 basamakli her yol (su elimde harita olan resimde de gorebilirsiniz olayi, arkada var bisikletliler gelen, bir yanda da arac yolu var), ve o yuzden kalabalik olmasina ragmen tikir tikir akiyor trafik. Bisikletler icin isik olmasi, ve bir suru bisikletin kirmizi isikta beklemesi, yesil yaninca tekrar harekete gecmesi falan cok garip geliyor insana : )
Ilk olarak otel isini hallettik tabi, hostel daha dogrusu. Ama binayi gorup de resepsiyonda fiyat alana kadar dalga gectiler hrealde bizle diye dusunduk cunku 20 katli, gayet modern bir bina ve gayet guzel gorunumlu bir resepsiyon karsiladi bizi. Fiyat da gayet uygundu (gecelik 50 YTL civari birseydi). Buranin olayi, gayet konforlu ve guzel bir otel ama iste odalar yurt odasi gibi, 2 kisi yerine 6 kisi kaliyorsun. Fakat ayni olcude de buyuk tabi odalar. Hepimizin cok hosuna gitti, size de oneririm eger Kopenhag'a gidecek olursaniz DANHOSTEL'de kalin : ) 14. kattaki odamizin camindan bir goruntu var asagida, cidden manzara harikaydi
Esyalarimizi yerlestirdikten sonra muzelere dogru yola ciktik. Ben viking saplantili bir insan oldugumdan baya hevesliydim de National Museum (ki ilk duragimiz burasiydi)'daki Viking bolumu temmuza kadar mi ne bakima alinmis, o yuzden goremedim. Bir de sadece viking eserleri ve gemileri uzerine bir muze vardi ama baska bir sehirde, Roskilde'deydi, o yuzden oraya da gidemedik. Neyse, ilk duragimiz National Museum'du iste.
Dakka basi resim cekerek ve her seyi okuyarak Mehmet ve Nazim'i deli etsem de baya keyifli
Sonra National Museum'dan cikip Madame Tousirsjfsifj (madam tusot iste kasamadim simdi orjinaline)'a gittik, tam Tivoli Meydani'ndaydi zaten burasi. Ama zaten hepimiz daha once baska sehirlerde gitmis oldugumuzdan ve giris pahali oldugundan girmemeye karar verdik, onun yerine 3. muze hedefimiz olan Museum Erotica'ya dogru yola ciktik. Muzeye gitmek icin "Yuruyen Cadde" dedikleri, bizim Istiklal'imiz tarzi bir yoldan gittik, baya guzeldi, kalabalikti, turistikti falan. Sokak gosterisi izledik biraz, dolastik yemek yedik vs vs iste, gidilesi gorulesi bir yer.
Yuruyen caddenin ortasindaki meydandan bir fotograf
Museum Erotica'dan ciktiktan sonra odamiza gittik, biraz dinlendik. Ardindan gece birseyler yapmak uzere tekrar Tivoli'ye, ordan da Yuruyen Cadde'ye gectik. Guzel bar veya gece klubu ararken en sonunda eh iste denilebilecek bir Irish Pub bulduk, basta biraz tercihimiz konusunda kararsiz olsak da sonra iyi ki gelmisiz dedik, inanilmaz eglendik cunku. 2. biralarimizdan sonra canli muzik basladi, gitar, kontrbas ve davuldan olusan ufak bi grup vardi, Irlanda halk muzigi esliginde bira icmeye devam ettik ortam da iyice kalabaliklasti. Asagida Nazim, ben ve elimizde lagerlar.
Ve isin guzeli birinin dogumgunu icin Irlandali bir grup gelmisti, baya kalabalik, ve muzik yapanlarin da arkadasiydi sanirim bunlar. O yuzden bi noktadan sonra pubda sadece biz 3 Turk
Cidden inanilmaz eglendik, baya alternatif bir eglence oldu Kopenhag'da Irlandali usulu eglenmek : ) Sonra grubun onunde bir resim cektirelim diye fotograf makinesini su sarili kiza verdim, bir resmimizi ceker misin lutfen diye, kiz makineyi baskasina verip o da geldi resme gayet samimi bir sekilde, ne diyelim artik sicak insanlar heralde : )
Pub'dan ciktiktan sonra odaya geldik, sansimiza bizden baska kimse yoktu o gun 6 kisilik odada 3 kisi kaldik rahat rahat, hostel de dedigim gibi superdi zaten, cok sansliydik o konuda.
Ertesi gun ogleye dogru kalktik, yine yemek yemek uzere Tivoli Meydani'na gittik. Yemegimizi yedikten sonra Carlsberg Fabrikasi'na dogru yola ciktik. Hemen sehrin icinde zaten fabrika, ve eger Kopenhag'a giderseniz kesinlikle ziyaret etmeniz gereken bir yer. 25 Danimarka Kronu gibi bir ucrete girip super bir bira & Carlsberg tarihi , biranin nasil yapildigi vs. turuna giriyorsunuz, ustune de 2 ozel bira servisi yapiliyor en son durak olan fabrika barinda. Zaten Danimarka suresince sudan fazla bira ictik, hatta bu cumleyi yazinca aklima geldi, Danimarka'nin bira tarihi
Neyse iste fabrika gezisine ilk olarak dunyanin en buyuk sise koleksiyonu ile basladik. Carlsberg fabrikalarinin dunya capinda urettigi tum siselerin koleksiyonu (Tuborg'un da sahibi Carlsberg bu arada). 17.000 kusur siselik dev bir koleksiyon ve siselerin
Bu arada barda bir de Amerika'da okuyan, buraya arkadasini ziyarete gelmis olan bir Turk'le karsilastik, sohbet ettik bayagi. Asagida masamizin resmi
Buradan ciktik yurumekten gebermis bir halde odaya gittik, biraz zaman gecirdik dinlenip kagit
Aksam ciktik, tekrar bir Tivoli yaptik, unlu sokaklarini dolastik Kopenhag'in, yuruyen caddeye gittik bir kez daha, bir pizzaci bulduk ona girdik sahibi Turk cikti falan. Aksam da bir onceki gun gibi gayet eglenerekten, sehirde de (umariz) gezilmedik yer birakmamis sekilde odamiza donduk.
Pazar sabahi erkenden check outumuzu yapip, kopruyle Malmo'ye gectik tekrar. Acaip pahali Danimarka'dan sonra, Isvec ilac gibi geldi gercekten : ) Buyuk secim Double Cheeburger menu 49 Danimarka Kronu'ydu yahu, 12.5 YTL yapiyor insaf artik. Ki dusunun Burger King boyleyse diger yerler nasil yani. Neyse iste Malmo'den de direk Uppsala'ya gectik 6 saate yakin bir yolculuk sonrasi. En sonunda planladigimiz bir tatili gerceklestirmemiz guzel oldu tabi, darisi diger planlarimizin basina : )
Tivoli Meydani'nda gunduz vakti Mehmet'le cekildigimiz son bir resmi koyup yaziyi tamamliyorum.
Hoscakalin!
2 comments:
super ya insan bakip `ben de yapacam dio``
Anlatım güzel de renkler çok fena. Uzun uzun okuduktan sonra başka bir tarafa bakmak tam bir işkence.
Bu arada double cheeseburger 12.50 demişiniz, fazla demişiniz, ama Türkiye'den pek farkı yok. Hatta burada double cheese 13 lira falan olması lazım.
Post a Comment