Ilk yazimda soylemistim, Uppsala'da yasami daha sonra ayrintili bir sekilde anlatacagim diye. Eh, pazartesileri isimiz gucumuz olmadigindan, bari hazir firsat bulmusken yazayim su yaziyi. Yine elimden geldigince resim koymaya calisacagim, resimlerin hepsini kucuk boyutlariyla koyuyorum, tikladiginizda buyukleri acilacak.
Daha once anlatmistim Uppsala'yi az bucuk. Uppsala bayagi eski bir yerlesim birimi ve Isvec'in Stockholm'den onceki baskenti. Yaklasik 100.000 nufus ile Isvec'in 4. buyuk sehri. Sehir gotik yapidaki katedrali ile unlu, hemen sagda sehir merkezinin resmi var hatta. Tamamen tarihi yapilardan olusan, bol agacli, sessiz sakin bir yer Uppsala, yani ogrencilerin olmadigi yerler sessiz sakin tabi : )
Sehir'de 2 adet universite var, birisi benim okudugum (ve koklu olan) Uppsala Universitesi, digeri ise hakkinda pek birsey bilmedigim ve daha varligini gormedigim SLU. Acilimini da bilmiyorum : ) Da tahminime gore SLU kucuk birsey, cunku gorunuse gore sehir Uppsala Universitesi merkezli bir sekilde yapilanmis.
Eger universite olmasa, Uppsala'da sessiz sakin ve emekli olmadiginiz takdirde cekilmeyecek ufak bir Isvec sehri olurmus, ama cok sukur ki Universite var.
Ilk mesajda nation kavramini anlatmistim, tekrar bir uzerinden gecmem gerekirse okul 13 parcaya bolunmus iste, 17. yuzyilda okulun kontrolunde soz sahibi olmak icin ayaklanmis ogrenciler, ve nationlari kurmuslar. Su anda okulun akademik olmayan her seyi nationlarin elinde. Mesela okul yemekhanesi yok, nation yemekhaneleri var. Okul partileri, balolari vs yok, nationlarda bunlarin hepsi. En bombasi, okul ogrencisi oldugunuza dair bir kart yok, gidip bir nationa uye oluyorsunuz ve nation uyesi oldugunuza dair kart aliyorsunuz, bu kart olmadan da sinavlara falan giremiyorsunuz okulda. Baya oturmus bir sistem yani. Ben de mutfak kisminda calisiyorum kendi nationimin, hem baskalariyla tanisma acisindan eglenceli oluyor, hem de bir kez daha calisirsam parti kuyruklarindan direk gecis karti alicam : ) Parti resmimiz pek yok ne yazik ki o ortamda resim cekmeye ugrasmadigimizdan, ama gecen hafta Vasteras'lilarin ziyareti sirasinda Varmlands partisinden cekilmis bir resmimiz var hemen yanda. Normalde daha club ortami gibi oluyor tabi.
Sehire geri doneyim ben. Anlattigim gibi iste yukarida, derli toplu sessiz sakin bir sehir. Her Isvec sehrinde oldugu gibi, toplu ulasim, ozellikle otobusler asmis burada da. 18.03, 20.22 gibi otobus saatleri yuzunden (ve dakkasi dakkasina geliyorlar) saatlerinizi otobuslere gore ayarliyorsunuz, ve otobuse 2 dakka kala odadan firlama vesilesiyle -18 derecelik sabah havasinda bile usumeye vakit bulamadan otobuse biniyorsunuz. Gerci bizde de boyle igrenc bir hava ve 9 milyon nufus olsa, bizde de toplu ulasim boyle olurdu heralde. Basta kavrayamadigim, anladiktan sonra hala ilginc gelen nokta ise duraklarda otobuslerin saga dogru yatip kaldirim hizasina yaklasmalari. Baslarda, yattigini anlayana kadar, diyordum neden dengem bozuluyor benim : ) Boylece yaslilar, engelliler, bebek arabasiyla binenler falan baya rahat ediyor. Valla usenmedim otobus fotografi da cektim : )
Hemen asagida da ufacik sehir merkezimizden bir goruntu var.
Bir de unlu katedralimizden bahsedeyim, ben de daha ilk kez carsamba gunu gezebildim. Iskandinavya'nin en buyuk katedraliymis, gotik tarzda gorebileceginiz uzere en ustteki sehir resminde. Baya buyuk ve guzel bir yer, 1300lerde yapilmis yanlis bilmiyorsam, resimleri siraliyorum hemen asagiya : ) Iceride flashsiz cektigimden karanlik ve biraz garip resimler, idare edin artik.
Baya guzeldi katedral, insan etkileniyor baya, ozellikle gothic hastasi oldugum icin ben cok begendim. Baya yorgun oldugumdan ve yarin girmem gereken bir lab oldugundan yazima sehirde cektigim birkac resmi daha ekleyip son veriyorum.
Universitetet, yani The University, ilk universite binasi diye tahmin ediyorum, kullanilmiyor artik.
2 nehir geciyor sehrin icinden, bu onlardan biri, soguk sebebiyle pek nehirligi kalmamis tabi : )
En kisa zamanda yazilara devam edecegim, simdilik bu kadar,
Gorusmek uzere!